ANGELOS MIHAIL   “Geçmişten ders çıkarıp bir gelecek inşa edebiliriz”

 

AKEL tarafından düzenlenen “İki Toplumlu Fotoğraf Yarışması” ödül töreni

“Bizi ayıran tel örgü, birleştiren ortak gelecek” temasıyla,  AKEL ve Sol Grup (GUE-NGL) organizasyonu ile ikinci kez gerçekleşen İki Toplumlu Fotoğraf yarışması ödül töreni yapıldı. Yarışmada “Yeşil Hattın Kedisi” fotoğrafı ile birincilik kazanan Angelos Mihail’i yakından tanıyor, fotoğraf yolculukları ve yarışmaya katılma nedenlerine kulak veriyoruz. Gelecek yıl “Kıbrıs Kültürü Tüm Kıbrıslıların Kültürü” temasıyla gerçekleşecek yarışma, fotoğraf tutkunlarını şimdiden düşündürmeye başladı bile. Kıbrıslı genç fotoğrafçı Angelos Mihail “esas sınırlar, zihnimizde. Bu sınırlar da politikacılar tarafından değil, toplumlar tarafından yıkılabilir” diyerek, önemli bir mesaja imza atıyor… Birleşik Kıbrıs’a inanan birisi olarak fotoğraf çekmeye Kıbrıs’ın kuzeyinde başlayan Mihail, hikayesini bizimle paylaşıyor. Öte yandan yarışmada “Teller Engel Değil” fotoğrafı ile ikincilik kazanan Cemaliye Kavani’yi de daha yakından tanıyor, yarışmaya katılma sürecini öğreniyoruz.

 

Ödül almaya hak kazanan fotoğrafçılar Cemaliye Kavani ve Angelos Mihail

 

ANGELOS MIHAIL  

“Kuzeye geçmeyen insanlara gitmelisiniz mesajı vermek istedim”

Öncelikle Angelos Mihail’i yakından tanıyor, Kıbrıslı Türkler ile geliştirdiği ilişkilerini, fotoğraf çekmeye başlama sürecini dinliyoruz.

“İngiltere’de astrofizik üzerine eğitim aldım. Aslında benim Kıbrıslı Türkler ile olan tanışıklığım biraz geç, İngiltere’de üniversitede eğitim alırken başladı. Hatta aralarından biri benim çok iyi, çok yakın da bir dostum oldu. Hala sıklıkla görüşmeye devam ediyoruz. Kardeşim gibi diyebiliriz. Böylece zaman içinde Kıbrıslı Türklerle olan ilişkimi geliştirdim, zaman içinde güçlendirdim. Şimdi de data analizleri üzerine çalışıyorum. Profesyonel bir fotoğrafçı olduğumu söyleyemem. Benim için fotoğraf çekmenin tutku olduğunu söyleyebilirim. Bugüne kadar hep bilimsel anlamda kendimi geliştirdim. Artistik, sanatsal anlamda geliştirmeye karar verdiğimde ise fotoğraf çekmeye başladım. Beni çok rahatlatan, mutlu eden bir ilgi alanı olarak başladı. Zaman içinde fotoğrafın ne denli güçlü olduğunu anlamaya başladım. Birleşik Kıbrıs’a inanan birisi olarak da, fotoğrafların çok güçlü bir araç olduğuna, insanlar üzerinde önemli etkiler yarattığını fark ettim. Tüm bunlar bana ilham verdi. Sonunda özellikle de Kıbrıs’ın kuzeyinde fotoğraflar çekmeye başladım. Özellikle hiçbir zaman kuzeye geçmeyen insanlara, adamızın parçasını, güzelliklerini göstermeye çalışarak, gitmeli, görmelisiniz mesajı vermek istedim. Bu fotoğraflar insanlarla buluştukça böyle de bir etki yarattı. Zaten fotoğraflara baktığınızda aslında farkımız olmadığını görmeye başlıyorsunuz. Bizler aynıyız. Bu şekilde 2013 yılından bu yana adanın kuzeyinde fotoğraflar çektiğimi söyleyebilirim.”

Fotoğraf alanında özellikle manzara, doğa fotoğrafları çekmeyi tercih ettiğini söyleyen Angelos Mihail ancak bu şekilde adanın kuzeyini anlatmasının mümkün olduğunu belirtiyor.

“Daha fazla manzara, doğa fotoğrafları çektiğimi söyleyebilirim. Portre benim alanım değil. Elbette portre fotoğraflarını da çok seviyorum ama bu alanda iyi olduğumu düşünmüyorum. Zaten adayı anlatmanın en iyi yolu da doğadan, manzaradan geçiyor. Astronomiye ilgi duymaya başlamam ile fotoğraf çekmeye başlamam art arda oldu. Teleskop ile yıldızları tanıyor, çektiğim fotoğraflarla ise yaşadığım adayı. Üstelik teleskop kullanmak, fotoğraf makinesi kullanmaktan da çok daha zordu.”

 

 

“Barışa inanan biri olarak ortaya güçlü fotoğraf çıktı”

Yarışmaya ilk kez katılan fotoğrafçı, “Yeşil Hattın Kedisi” başlığı ile aslında önemli bir mesaj veriyor. Aklıma gelense hayvanların bizden çok daha şanslı ve özgür olduklarına dair. Nedeniyse kimliklerden bağımsız oluşları… Yarışmanın anlamını Mihail şöyle açıklıyor.

“İki toplumlu fotoğraf yarışmasına bu yıl ilk kez katıldım. Konu başlığı çok ilgimi çekti. Bizi ayıran tel örgü, birleştiren ortak gelecek çok güçlü bir temasıydı. İşittiğim anda ise aslında neyi çekmem gerektiğini biliyordum. Üzerine fazla düşünmedim. Hemen çalışmaya başladım. Adanın birleşmesine, barışa çok inanan birisi olarak bu tutkum ile fotoğraflarımı birleştirmenin çok da zor olmayacağına karar verdim. Böylece sanırım ortaya güçlü bir fotoğraf çıktı. Sadece bunu yapmak istedim.”

“Güneyde iki toplumlu etkinlikler medyada yer bulmuyor”

Angelos Mihail bu tip iki toplumlu etkinliklerin bizleri birleştirdiğine inanırken, bunların çok daha fazla, yaygın olarak yapılması gerektiğine de vurgu yapıyor. Elbette bu konuda haksız değil.

“Tabii ki bu tip paylaşımlar, birliktelikler bizi yakınlaştırıyor. Güçlendiriyor ancak çok daha fazla ve yaygın olarak yapılmalı. Kuzeyi bilemiyorum ama güneydeki haber içeriklerine baktığımda az sayıda yapılan bu iki toplumlu etkinliklerin medyada çok yer bulamadığını da görüyorum. Oysa hem çok daha fazla ortak etkinlik düzenlenmeli, hem de çok daha fazla bu etkinlikler medyada görünür olmalı. Bizim bu yarışma gibi daha pek çok projeye, hem de sıklıkla yapılmasına ihtiyacımız var. İnsanlar ‘diğer’ sandıkları toplumu görmeli, yaşamalı böylece ön yargılarından kurtularak aslında aynı olduğumuzu anlamalı.”

 

“Yeşil Hattın Kedisi” Angelos Mihail’in birincilik ödülü aldığı fotoğrafı

 

“Kıbrıslılar kimseye ihtiyaç duymadan sınırları kaldırabilir”

Böylece, Mihail sözlerini iki topluma verdiği mesajla tamamlıyor.

“Yeniden birlikte yaşamalıyız. Bunu başarabiliriz. Elbette ben geçmişi unutalım demiyorum ama geçmişten ders çıkarıp daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz diyorum. Esas sınırlar zihnimizde. Bu sırlar  politikacılar tarafından değil, ancak toplumlar tarafından yıkılabilir. Berlin Duvarı toplumlar tarafından yıkıldı. Kıbrıslılar da bunu kendi başlarına, kimseye ihtiyaç duymadan başarabilir. Biz bunu başarırsak gerisi mutlaka gelecektir. Her birimiz de bunun olması için çalışmalıyız. ”

 

CEMALİYE KAVANİ

“Sanat ayırımı olmadan birleştiğimiz en anlamlı alan”

Fotoğraf çekmeye bir arkadaşı sayesinde başladığını söyleyen Cemaliye Kavani,

“Fotoğraf çekmeye bir gezide arkadaşlık kurduğum, işin eğitimini alan, fotoğraf üzerine güzel sohbetler yaptığım bir arkadaşım sayesinde başladım. İlk başta cep telefonu ile fotoğraflar çekiyordum daha sonra nasıl daha güzel fotoğraflar çekebilirim diyerek araştırma yapmaya  başladım, Böylece, fotoğrafın anlamını kavramak ve kendimi  geliştirmek adına ilk adımı attım. 2018 yılında kendime profesyonel makine aldım. Ardından fotoğraf eğitimi, almaya kendimi geliştirmeye karar verdim. Son üç yılda fotoğraf dünyamı değiştirdi. Makinemi elime aldığımda içinde yaşadığımız dünyanın sorun ve streslerinden uzaklaşıp kendimi farklı bir atmosferde  her şeyden uzakta buluyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor.”

“Anı belgelemek haz verici bir duygu”

Fotoğraf konusundaki ilgi alanlarından da bahseden Kavani, sokak fotoğrafçılığına duyduğu ilgiyi anlatıyor.

“Daha fazla portre ve sokak fotoğrafçılığı ile ilgileniyorum. İnsanlar her zaman ilgi odağım olmuştur. Bunun yanında tematik fotoğraflar da ilgi alanımda. Sokak fotoğraflarında anı belgelemek çok haz verici bir duygu çünkü anı yakalamak çok önemli. Öte yandan portre çekimlerinde yüzdeki  ifadeler ve çektiğiniz kişinin yaptığı ile ilgili vermek istediğiniz mesajlar önemli. Aslında gerek sokak fotoğraflarımda, gerekse portrelerimde fotoğraflarımın bir hikayesi olmasını tercih ederim. Bunun için çalışırım. Fotoğrafıma baktığı zaman o fotoğrafın duygusu olmasını, mesaj içermesini, izleyicinin almasını isterim.”

İki toplumlu fotoğraf yarışmasına ilk kez katıldığını söylerken, çektiği dört fotoğraf ile katılarak yarışmaya iddialı biçimde dahil olduğunu anlıyoruz.

“Yarışmaya ilk kez katıldım. Bu yılın konusu beni çok etkiledi. Tabii yarışmada seçilecek kırk fotoğrafın Avrupa Parlamentosu’nda sergilenecek olması da çok heyecan verici. Böylece vermek istediğim mesajları fotoğraflarımda kurgulamaya karar verdim. Dört fotoğrafımı da önce zihnimde kurguladım, sonrada da deklanşöre basarak vermeyi arzu ettiğim mesajları güçlü biçimde verebildim sanırım.”

 

“Teller Engel Değil” Cemaliye Kavani’nin ikincilik ödülü alan fotoğrafı

 

Çocukların ekseninde kurgulanan, Kavani’ye ikincilik ödülü almaya hak kazandıran fotoğrafı, bana göre hayli güçlü bir mesajı içinde barındırıyor. Bende yarattığı ilk duygu, barışa yeni nesillerle ulaşmak…  

“Yarışmada dört fotoğrafım da beğeni topladı. İkincilik ödülü getiren fotoğrafımda dikenli tellerin iki tarafında oyun oynayıp birbirleriyle konuşup gülen çocuklar var. Burada çocukların masumiyetine, onların gözünde dikenli tellerin anlamsızlığına, neden orada olduğunu bilmiyor oluşlarına odaklandım. Çocuklar düşmanlık bilmeden, sadece sevginin varlığına inanıyorlar mesajı vermeye çalıştım. Diğer bir fotoğrafımla da sergileme aldım. Bu fotoğrafımda gökyüzüne uzanan genç bir el, zeytin dalları ve yaseminler tutuyor.  Gökyüzü özgürlüğü, zeytin dalı barışı, yaseminler ise Kıbrıs’ı simgeliyor. Diğer sergileme alan fotoğrafımda ise iki yaşlı kadın var. Türk ve Rum Kıbrıslılar sesta içinde çörekleri ile, kahve içip sohbet ediyorlar. Aslında geçmişe dair çok olağan bir an, tıpkı geçmişte yaşadığımız gibi. Bir komşu ile içilen kahve. Sonuncu sergileme alan fotoğrafım da dikenli tellerin arkasından bu tellere anlamsızca bakan bir çocuğa vurgu yapıyor. Burada da bir çocuğun gözünden sınırların anlamsızlığına vurgu yapmaya çalıştım.”

 

 

Kavani adada düzenlenen iki toplumlu etkinliklerin önemine değinirken, AKEL’e de bu yarışmayı düzenlediği için teşekkür etmeyi ihmal etmiyor. 

“AKEL’e iki toplumu, anlamlı ve güzel yarışmada bizleri buluşturduğu için öncelikle çok teşekkür ederim. Böyle anlamlı etkinliklerin adamızda iki toplumun kaynaşması için önemli olduğunu düşünüyor ve daha sık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sanat alanında bu tip etkinlikler önemli. İnsanların ne denli farklı fikirleri olursa olsun ben sanatla bir arada olabileceklerine, ortak nokta yaratabileceklerine inanıyorum. Konu sanat olunca her şey değişebiliyor hatta güzelleşebiliyor. Sanat din, dil, ırk ayırımı olmadan birleştiğimiz tek yürek olduğumuz en anlamlı alan diye düşünüyorum.”

 

                                 Fotoğraflar Mustafa Erkan