“Hayvanlar da insanlar gibidir, birbirlerine benzemezler” – Sezgi Yalın

“Hayvanlar da insanlar gibidir, birbirlerine benzemezler”

Sarman Kedi Jack’ın Hayali; Amerika’dan Kıbrıs’a taşınan bir kedinin hikayesini anlatıyor. Eğitimci Sezgi Yalın Kıbrıs’a taşınırken yanında getirdiği kedisini, çocuklar için yazdığı bu kitapta paylaşıyor. 2017 yılında iki toplumlu Stelios ödülüne de layık görülen kitap, Türkçe, Yunanca ve İngilizce dillerinde yayınlandı. Bellapais köyünde geçen bu hikaye çizimleri ile çocukları cezbederken, Kıbrıs’ın kuzeyini bilmeyenlerde de büyük ilgi uyandırıyor.

“Farklı ülkelerde İngilizce dersi verecek eğitmenleri yetiştiriyorum”

Sezgi Yalın Kıbrıs’ta doğdu. On yedi yaşına kadar Kıbrıs’ta yaşadı. Üniversite eğitimi için Amerika’ya gittikten sonra, hayatına yurt dışında devam etti. Artık çoğunlukla Kıbrıs’ta yaşıyor, farklı ülkelerde geçen hikayesini bizimle paylaşıyor.

“Mesleğimi İngilizce öğretmen eğitmenliği olarak ifade edebilirim. Serbest çalışıyorum. Cambridge Üniversitesi’nin CELTA isimli öğretmen eğitimi kursları için dersler veriyorum. CELTA yetişkinlere İngilizce eğitimi verecek öğretmenler için düzenlenen yeterlilik sertifikasıdır. Anadili İngilizce olmayan İngilizce öğretmenlerine yönelik olarak verilmektedir. Bu kursların dünyanın farklı merkezlerinde ofisleri bulunmaktadır, ben de nerede ihtiyaç varsa oraya gidip, belli ir süre kurslar vererek Kıbrıs’a dönüyorum. Bunun yanında İngiltere’de, Kent Üniversitesi’nde, özellikle yazın açılan öğretmen yetiştirme kurslarında da dersler veriyorum. Elbette tüm bunlarla uğraşırken bir yandan da kendi kızımı yetiştiriyorum. Daha önce yıllarca Chicago, Polonya, İspanya ve Vietnam’da üniversitelerde çalıştım. Ayrıca bir süre de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde de çalıştım. Hayatım on yedi yaşıma dek Lefkoşa’da geçti. Hatta Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda büyüdüğümü söyleyebilirim. Annem ve babam orada çalışıyordu.  Üniversite eğitimim için Amerika’dan burs almaya hak kazanınca, Chicago’ya gittim. Eğitimimi İngiliz dili ve edebiyatı ile gazetecilik konularında yaptım. Dil eğitimi almamı özellikle babam istemişti. Ama ben ondan heves alarak bu alana gazeteciliği de ekledim. Babam hiçbir zaman gazeteci olmamı istemedi. Kendisi mesleğini çok sevmesine rağmen büyük zorluklarla karşılaşmıştı. Yüksek lisansımı ise dil bilimi üzerine yaptım. Yabancılara İngilizce öğretmek üzerine uzmanlaştım. Böylece bu alanda çalışmaya başladım.”

“Amerika’daki kedimi gelirken Kıbrıs’a getirdim”

Yazmaya küçük yaşta başladığını söyleyen Sezgi Yalın, Sarman Kedi Jack’ın hikayesini yazarken nereden ilham aldığını şöyle açıkladı.

“Küçük yaşta kendi kendime hikayeler yazmaya zaten başlamıştım. 2000 yılında özel nedenlerden dolayı Chicago’dan Kıbrıs’a taşınmaya karar verdim. Böylece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde çalışmaya başladım. Chicago’da oda arkadaşımın Jack isimli bir kedisi vardı. Oda arkadaşım giderken kedisini bana bırakmıştı. Ben de ona çok bağlanmıştım. Kıbrıs’a gelirken onu da yanımda getirmeye karar verdim. Böylece Amerika’dan buraya benimle yolculuk ederek Kıbrıs’a geldi. Jack Amerika’da hep kapalı ortamlarda yaşadı. Kıbrıs’a gelince de çok mutlu oldu. Bahçelerde koştu. Bizimle her yere gidiyordu. Çok farklı bir kediydi. Hayvanlar da insanlar gibidir, birbirlerine benzemezler. İşte bana bu hikaye çok ilham verdi. Bu hikayeyi anlatmam gerekiyor diye düşündüm. Böylece Jack’ın hikayesini, Sarman Kedi Jack’ın Hayali olarak yazdım. Bir kenara bıraktım.”

Kitabın çizimleri Kıbrıslı Rum ressam Louiza Kaimaki’ye ait. Şu an Hollanda’da yaşayan sanatçı ile olan tanışıklıkları da yine bir çocuk hikayesine dayanıyor.

“2010 yılında bana bir çocuk kitabı çevirisi yapmam için öneri geldi. Ben de memnuniyetle kabul ettim ve Benhur’un Kıyafeti isimli çocuk kitabını  İngilizceden Türkçeye çevirdim. Bu sırada kitabın çizimlerini yapan Kıbrıslı Rum Louiza Kaimaki ile tanıştım. O kitap sayesinde bizim yolumuz kesişti.  Louiza’ya kitabımdan bahsettim. Ondan Jack için çizimler yapmasını istedim. Benim için çok güzel çizimler yaptı ancak kaynak bulamadığım için kitabı yayınlayamadım.”

“2017 yılında Jack’in hikayesi Stelios Ödülü kazandı”

İki toplumlu Stelios Ödüllerine başvuran Louiza Kaimaki ve Sezgi Yalın aldıkları bu ödül sayesinde Jack’in kitabını üç ayrı kitap olarak, üç farklı dilde yayınlayarak, 11 Euro karşılığında satışa sundular. Kitabın üç farklı dilde yayınlanmasının nedenlerini ise yazarından dinleyelim.

“2017 Yılında yaptığımız başvuru sonucunda iki toplumlu Stelios Ödülüne layık görüldük. Böylece biz de Louza ile Sarman Kedi Jack’ın Hayali kitabımızı üç farklı dilde ayrı ayrı kitaplar olarak yayınlayarak, satışa çıkardık. Ben zaten en başta kitabı İngilizce yazmıştım. Ana dilim Türkçe ama benim yazı dilim İngilizce. Kendimi en iyi İngilizce dilinde ifade ediyorum. Üniversite eğitimimi de bu dilde aldım. İngilizce öğretmeni yetiştiriyorum. Yıllardır bu dil üzerinde çalışıyorum. Tabii bunun yanında hikayemi dünya çocukları ile de paylaşmak adına İngilizce yayınlamayı da arzu ettiğimi belirtmeliyim. Bu hikaye evrensel bir hikaye. Sadece Chicago’dan Kıbrıs’a gelen bir kedinin hikayesi değil. Kitap Amazon’da da satılıyor. Böylece dünyanın çok farklı ülkelerinde satılma imkanı da buluyor. Tabii Stelios ödülünü de aldığımız için bunun yanında Türkçe ve Yunanca dillerinde de kitaplar yayınladık. Her iki toplumun da bu hikayeye ulaşmasını istedik. Şimdi adada Rusça konuşan çok fazla çocuk olduğunu da fark ettim. Belki de o dile de çevirisi yapılabilir diye düşünmekteyim.”

“Pek çok bayramımız var ama neyi, neden kutladığımızı bilmiyoruz”

Jack’i zaman içinde bir seri hikayeye dönüştürmeyi planlayan Sezgi Yalın İlk kitapta bir kedi üzerinden hayallerin peşine düşmeyi anlatıyor. Bundan sonraki kitaplar için ise aklında çok farklı fikirler var…

“İlk kitabın bu kadar ilgi görmesi üzerine Jack’in bir seri olabileceğine karar verdim. Sarman Kedi Jack’ın Maceraları diye bir isimle seriye dönüştürmek ikinci kitabı yazdım. Şuanda kontrolleri ve editörlüğü yapılıyor. İlk kitapta da her dil için iki ayrı editörden yardım almıştım. Bu durum yeni kitap için de geçerli olacak. Ben bu kitapları yazıyorum ama sonuçta benim uzmanlık alanım yetişkinleri yetiştirmek. Bu nedenle çocukların okumasına uygun bir dilde olduğuna emin olmak, uygun olmayan yerleri düzenlemek için kitabı özenle kontrol ettiriyorum. İkinci kitapta da yine hayvanlar olacak. Yeni hikaye beni ilk kitaptan daha da mutlu etti. İkinci kitapta Jack nesli tükenen hayvanlarla tanışıyor. Aslında içinde sadece hayvanlar olmasını değil, Kıbrıs kültürünün de olmasını düşünüyorum. Bu bağlamda zihnimde üçüncü kitabı da yazmaya başladım. Sadece dünya çocuklarının evrensel değerlerine değil, kendi ada kültürümüzün değerlerini bitki, hayvan hatta insanlarını da anlatmayı hedefliyorum. Amerika’da çocuklar için her zaman özel günler için özel kitaplar hazırlanır. Mesela o gün 4 Temmuz Bağımsızlık Günü ise çocukların anladığı dille bunun ne anlama geldiği anlatılır. Bunun yanında Martin Luther King gibi Amerikan tarihine yön veren isimler de çocuklara benzer şekilde tanıtılır. Bizim de Kıbrıs’ta pek çok bayramımız var ama neyi, neden kutladığımızı bilmiyoruz. Pek çok değerli isimlerimiz var ancak bunları yeni nesillere hakkıyla tanıtamıyoruz. Bu bağlamda da Jack üzerinden bazı hikayeler yapılabileceğini düşünmekteyim. Artık dünyada eğitim sıfırdan başlıyor. Çocukların bazı bilgileri edinmesi için yetişkin olması beklenmiyor. Hatta bizler bile yetişkin olarak bazı şeyleri tam olarak bilmiyoruz. Mesela hepimiz Christmas kutluyoruz ama neden kutladığımızı, oraya o ağacı neden koyduğumuzu bilmiyoruz. Aslında bazı şeyleri çocuklara öğretirken, büyüklere de öğretebiliriz.”

“Herkesin yaşamak istediği bir adada yaşıyoruz”

Aslında kitap bir kedinin hikayelerini farklı dili konuşan çocuklarla buluştururken, bir anlamda Kıbrıs’ın kuzeyini, Bellapais köyünü de görünür kılıyor.

“Kitaba ilgi Amazon’da çok fazla çünkü Kıbrıs Akdeniz de bir ada. Bu insanların hemen ilgisini çekiyor. Herkesin yaşamak istediği bir yerde yaşıyoruz aslında. Dünyada bu denli karmaşa varken, bizler huzur içindeyiz. Farkında değiliz. Savaş ve terörden çok uzağız. Ben geçen yıl Lübnan’daydım. Oradaki İngilizce öğretmenlerini eğitmek için, bir süre orada yaşadım. Döndüğümde burada yaşadığım için şükrettim. Biz hep daha iyisiyle kendimizi kıyaslıyoruz. Daha kötülerinin de olduğunu unutuyoruz. Oysa böyle bir havası olan, bu kadar güvenli bir adada yaşayabilmek büyük şans…Jack Bellapais’de yaşıyor, çok güzel bir köy. İnsanlar böyle bir yerin varlığından haberdar oluyor. Dünyada Kıbrıs denince adanın güneyi çok daha fazla biliniyor. Oysa bu kitabın hikayesi adanın kuzeyinde geçiyor. Yazarı da Kıbrıslı bir Türk… Kitapta gördüğünüz gibi Kıbrıs’ın laleleri onların hikayesi de var. Bir ülkeyi tanıtmak işte bu şekilde oluyor. Hatta tanıtıma çocuklardan başlamak gerekiyor. Çünkü çocukken zihnimize yer bulan anılar hiç unutulmuyor.”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir